Hepimiz biliyoruz ki bu ülke sınırları içinde kardeşçe ve dostça yaşarken dış güçler bu birlikteliğimizi bozmak için var güçleri ile uğraşıyorlar. Dün ASALA vardı bu günde PKK var. Aslında değişen hiç bir şey yok. Bu güzel yurdumun üstünde oynanan oyunların senaryoları hep aynı. Bu mozaiği kırıp yok etmek. Kürdü, Çerkezi, Lazı, Boşnağı, Manavı ve Pomağı daha birçoklarını bu ülkede birlik içinde yaşayamazsınız diyerek bölmeye çalışanlar tarihin her sahnesinde uyguladıkları kalleş senaryoları yine sahneliyorlar. Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki askerlerimize karşın hunharca saldırılarını sürdürüyorlar ve daha sonra da beslendikleri yuvalarına kaçıyorlar. Bu çakaları bir an önce yok etmenin zamanı geldi geçiyorda. Şehit askerlerimizin kanları yerde kalmasın. Yapılacak olan bir an önce yapılsın.
Üzerimize PKK çapulcularını salanların önceki derslerini unutmuş görünmeleri bizlere hırs vermeli. Onlar aslında bir Çanakkale'yi, bir Kıbrıs'ı, bir Kurtuluş Mücadelemizi çok yakından biliyorlar. Çünkü o bölmeye çalıştıkları topraklardan onlara Sütçü İmamlar ve Nene Hatunlar sayesinde çok büyük darbeler vurulmuştu. Onlar yedi düveleydi Çanakkalede, biz sadece imkansızlıklar içinde olan ancak tam bağımsızlığı düşünen ulus olarak onların karşısındaydık. Ve savaşlar sonrasında onlarda çok iyi biliyorlardı bu ulus bölünmez ve parçalanmazdı ancak yinede kanlarında olduğu için teröre çanak tutuyorlar. Uşaklarıda onlardan aldığı desteklerle askerlerimize zarar veriyorlar. Onların mücadelesi kesinlikle Kürt kardeşlerimiz adına değil. Onların tek gayesi Kürt kardeşlerimizi kullanıp hain saldırılarına kamuoyu bulmak. Bunun içinde devletimiz ve milletimiz olarak birliğimizi korumalıyız.
Bu kardeşliğin yok edilmesine asla izin vermeyelim. Terörü telin mitinglerine ellerimizdeki bayraklarla koşalım. Hem de tüm aile fertleri olarak. Çünkü bu artık bir mücadele oldu. Bu mücadelede yurt savunması söz konusu. Bunun içinde askerimiz bu çapulcuların inlerine girerek şehitlerin intikamını alırken bizlerde ülke genelinde milli şahlanışın bayrağını korkmadan açalım. Bu ülke bizim. Bu bayrak bizim. Bu ülkü bizim. O zaman ey kardeşler vakit kaybetmeye gerek yok. 27 Ekim günü düzenlenecek olan yürüyüş ve miting için yerimizi şimdiden alalım. Ulu Cami önünde en azından on binler olalım. Bu çapulçulara korku salalım. Bu bayrağın yere asla düşmeyeceğini gösterelim. Bizlerin binlerce mehmetçik olduğunu onlara telin mitnglerinde haykıralım. Hep bir ağızdan, "Ne Mutlu Türküm Diyene", "Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez", "Türk, Kürt kardeşliği bölünemez" mesajları ile milli şahlanışın bir sembolü olalım. Olalım ki artık sussun bu kefereler.
Neslihan Başak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder